2024 İçin İnsan Hakları Umutları Ve Fırsatları

Bu yeni yılın başında sadece temel haklara olan bağlılığımızı değil, aynı zamanda özgürlük ve adalete olan bağlılığımızı güçlendirmek için çok önemli bir fırsat yılı olacaktır.

Geçtiğimiz yıl, zorluklara rağmen insan hakları alanında, yararlı yasal değişikliklerin yanı sıra farkındalığı artırma ve adaletsizliklerden etkilenen toplulukları daha iyiye doğru değiştirme yönündeki sürekli çabalarımız da dahil olmak üzere önemli ilerlemelere tanık olduk.

2024 hedeflerimiz:
– Her bireye adalet ve saygıyla davranılmasını sağlayarak, insan haklarını güçlendirecek ve genişletecek mevzuat değişiklikleri için kampanya yürütmeye devam edeceğiz.
– Toplulukları temel hakları konusunda eğitmeye yönelik çabaları genişletmeyi amaçlıyoruz. Bilginin katılımın ve olumlu değişimin anahtarı olması. İnsan hakları ve bunları koruyan yasal araçlar hakkında bilgi sahibi olmak, etkili bir şekilde hareket edebilmek için gereklidir. Bilgilendirilmiş bir toplum, suiistimallere tolerans göstermeye daha az eğilimlidir.
– Toplumsal hareketlere ve topluluk eylemlerine aktif olarak katılarak sivil katılımı artırmayı hedefliyoruz. Etkinliklere ve girişimlere aktif olarak katılarak insan hakları davasını destekleyeceğiz.
– Yeni yılın bir diğer önemli hedefi de insan hakları için mücadele eden örgütlere desteği güçlendirmek. Adaleti ve sosyal eşitliği teşvik etmede önemli etkisi olan projeleri belirlemeyi ve desteklemeyi hedefliyoruz.
– Toplumsal diyaloglara katılımımızı yoğunlaştırmak istiyoruz. Topluluk üyeleriyle yapıcı tartışmalar ve işbirliği yoluyla, belirli insan hakları ihtiyaçlarını belirlemeyi ve etkili çözümler bulunmasına yardımcı olmayı amaçlıyoruz.
– Eşit haklar ve adaleti savunmak için sesimizi ve nüfuzumuzu kullanmanın önemli olduğuna inanıyoruz.
– Katılım ve hoşgörü için kampanya yürüteceğiz.
– Lobi yapmak ve insan hakları konularını kamuoyunun ve karar alıcıların dikkatine sunmak için stratejik yollar arayacağız.

Başlayan yılın önemli bir bileşeni Schengen Bölgesi’nin bir parçası olma umudumuzdur. Katılımımız, yalnızca tüm vatandaşlar için fiziksel sınırların ve hareket özgürlüğünün açılmasını değil, aynı zamanda insan haklarıyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere Avrupa değerlerine bağlılığımızı da simgeleyecektir.

Schengen Bölgesi’nde devletler arasındaki işbirliği esastır. Bu, Avrupa düzeyinde insan hakları konularının ele alınmasında daha iyi bir koordinasyona olanak sağlayacaktır.

Katılım, insan haklarıyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere Avrupa standartlarına uyumu gerektirir ve yüksek düzeyde sorumluluk getirir.

“Schengen’e katılımla ilgili nihai karar ne olursa olsun her ses önemlidir. Herkesin katılımı ve desteği, insan haklarının geliştirilmesinde ve özgürlük ve eşitliğe dayalı bir geleceğin inşasında çok önemlidir.

Geleceğe umutla bakalım, hak mücadelesine devam edelim ve Schengen Bölgesi’nin bir parçası olma fırsatını destekleyelim.

Bu yıl herkesin katkısı önemli. İster bir dilekçeyi imzalayarak, ister bağış yaparak, ister doğrudan eylemlerimize katılarak, hep birlikte bir fark yaratabileceğimize inanıyoruz.

Geleceğe umut ve kararlılıkla bakalım, haklarından mahrum bırakılanların sesi olalım ve insan onuruna saygının norm olduğu bir gelecek inşa edelim.

Umut ve kararlılıkla,”

OADO – ECOSOC – TÜRKİYE